Büyük Menderes Ovası'nın Saklı Mirasları


Antik dönemde ve sonrasında, yüzyıllar boyunca, Ege Denizi'ne dik uzanan sıradağların aralarında oluşan vadiler ve ovalar sayesinde, İpek Yolu kolaylıkla Ege kıyılarındaki limanlara ulaştı. Hem bu ticaretin gelirleriyle, hem de verimli topraklardan fışkıran tarım ürünlerinden sağladıkları gelirlerle zenginleşen halk, devasa kentler inşa ettirdi. Ancak, zaman içinde bu ticaret yollarının önemini yitirmesi; deprem, sıtma salgını gibi tabii felaketler ve bunların sonucunda oluşan savaşlar, yağmalar bu kentlerin terk edilmesine neden olmuşsada, pek çok kültürel zenginlik günümüze kadar ulaşabildi. Bu kültür varlıklarını gerek müzelerde gerekse, son senelerde gelişen arkeolojik kazılar sonucu bulundukları yerlerde görebilmekteyiz. Fakat, bir çoğu maalesef çok az tanındığı için, pek kimse yolunu değiştirerek bu Antik Kentleri ziyaret etmemekte. Bu gezi programını hazırlamamızın nedeni, Menderes Ovası'ndaki pek çok kültür mirasını kısa bir yolculukta sizlere tanıtabilmek. Bu yolculuk boyuca Menderes Magnesiası, Lagina, Stratonikeia, Alinda, Alabanda, Nysa gibi az tanınan fakat her biri topraktan fışkıran bir değerli eser gibi ışıldayan antik kentleri tanıma fırsatı bulacağınız gibi, Afrodisias gibi nadir bir antik sanat merkezini de keşfedeceksiniz. Bir de buna Uşak Müzesi'nde göreceğiniz Karun Hazinesi'ni ilave edince, dört günü dolu dolu geçireceksiniz...

TURUN ÖZELLİKLERİ

  • Büyük Menderes Ovası'nın rengarenk bir döneminde gizemli antik şehirlerine yolculuk;
  • Orhangazi köprüsü ve İzmir otoyolu sayesinde Ege'ye hızlı ve konforlu ulaşım;
  • İki gece Aydın, bir gecede Uşak'ta konaklama;
  • Dünya Mirası Listesi'nde olan Afrodisias gezisi;
  • Az tanınan Magnesia, Nysa ve Stratonikeia ören yerlerinin keşfi;
  • Uşak Müzesini ve ilginç bir hikayesi olan Karun Hazinelerini görebilme;
  • Ulubey Kanyonu ve Blaundus Antik Kenti gezileri;
  • Ege'nin gizli hazineleriye tanışacağınız bir yolculuk...

1. Gün İstanbul - Menderes Magnesiası - Aydın

Sabah, saat 06:15'de Taksim (Dünyanın Renkleri ofisi önü) ve saat 06.45'de Kadıköy'den (Evlendirme Dairesi Önü ) Aydın istikametinde hareket. Osmangazi köprüsü ve otoyoldan geçerek, öğlen saatlerinde Söke'ye varış. Öğle yemeğinin ardından, Thorax Dağı eteğinde ve Gümüşçay kıyısında, M.Ö.4.yüzyılda Magnetler tarafından kurulmuş olan Menderes Magnesiası Antik Kenti'ne varış. Efes'ten sonra en büyük ikinci büyük kent olduğu düşünülen Magnesia'nın çevresi 1,5 kilometrelik bir alanı kapsayan surlarla çevriliymiş ancak günümüze sadece küçük bir bölümü ayakta kalabilmiş. Son yıllarda yapılan kazılarda önemli yapıları ortaya çıkarılan Antik Kent'in özellikle Stadyumu görülmeye değer. Magnesia'da ilk kazı, 1842-43'te Fransız hükümeti adına arkeolog ve gezgin Charles Texier tarafından gerçekleştirilmiştir. Kent hakkındaki asıl bilgiler ise 1891-93 yılları arasında, Berlin Müzeleri adına Carl Humann tarafından yapılan kazılara dayanır. 1984 yılında başlatılan son kazılar, 1986 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı adına, Prof. Dr. Orhan Bingöl başkanlığında sürdürülmektedir. Kentin baş tanrıçası Artemis olup kent, Hellenistik dünyanın en güzel Artemis Tapınağı ve kutsal alanına sahiptir. Son yıllarda yapılan kazı çalışmalarında ise dünyanın en büyük stadionu açığa çıkarılmıştır. Stadion, arenası ve oturma sıraları arasındaki podyum duvarlarında yer alan kabartmalarıyla ayrıcalıklı bir konumdadır. Bu görkemli stadionun sunduğu veriler, Magnesia'nın "Yarışlar Kenti" olarak anılmasını sağlamıştır. Kabartmalarda genelde yarışma türleri ya da yarışmalarda verilen ödüller betimlidir. Kentin agorası, Pausanias'ın "Ionik Agora" olarak tanımladığı örneklerin başında gelir. Theatron'u ise tiyatro planlı yapıların nasıl yapıldığını adım adım öğreten bir okul niteliği taşır. Çarşı bazilikası, kiliselere öncülük eden planın en erken örneklerinden biridir. Ionia'da, Ephesos, Priene, Tralleis üçgeni ortasında, bu kentleri birbirine bağlayan yollar üzerinde önemli bir ticari ve stratejik konuma sahip olan Magnesia, tahıl üretimi ve bugün olduğu gibi inciriyle ünlüdür. Megnesia kazılarından çıkarılan bir çok kabartmayı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde görebilirsiniz. Magnesia gezisinin ardından Aydın'a varış ve otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

2. Gün Lagina - Stratonikeia - Alinda - Alabanda

Sabah, kahvatının ardından, Aydın Arkeoloji Müzesi gezisi. Herodotos İonia hakkında şunu söylemiş: "İonialılar kentlerini yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurulmuş kentler olarak nitelendirmişlerdir. Ne daha kuzeydeki bölgeler ne daha güneyde kalanlar ile bir tutulamaz. Hatta ne doğusu ne batısı kimisi soğuk ve ıslak kimisi sıcak ve kurak olur". İşte bu eşsiz coğrafyada yaşayıp gelişen kültürlere ait bir grup eser, zamanın Aydın Müzesinin çekirdeğini oluşturmakta. Tralleis, Magnesia, Alabanda, Nysa Arkaik Panionion, Kadıkalesi (Anaia), Tepecik Höyük kazılarında bulunan eserlerin sergilenmesi esas alınarak planlanan teşhirde yine bölgede bulunan Alinda, Amyzon, Piginda, Harpasa, Mastaura, Akharaka, Pygale, Orthosia gibi antik kentlere ait eserler ile müze tarafından yapılan kurtarma kazılarında elde edilen eserlere de yer verilmiştir. Daha sonra, Çine Vadisi'nin harika manzaralarını izleyerek, Yatağan'ın Turgut Köyü'e hareket. Yerel halkın Leyne diye adlandırdığı Antik Lagina Turgut Köyü'nde bulunmakta. Stratonikeia'ya kutsal bir yol ile bağlı olan Lagina, Stratonikeia Kenti'nin kutsal alanı olup, Anadolu'da Tanrıça Hekate'ye adanmış tek tapınağı barındırmaktadır. Burada ilk kazılar 1891 yılında Osman Hamdi Bey tarafından başlatılmış olup bulunan Hekate Tapınağı frizleri İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne götürülmüş ve günümüzde orada sergilenmekteler. Burada, dört yılda bir düzenlenen büyük törende tapınağın anahtarı Stratonikeia kentine götürülüp tekrar geri getirilirdi. Bu törenlerde bedava yenilip içilir ve hatta halka para dağıtılırdı. Yan duvarlarında, burada çalışan rahip ve rahibelerin isimleri bulunan Propylon Kutsal kutsal yoldan alana giriş kapısıydı. Propylon gibi iyi korunmuş olan Hekate Tapınağı frizlerinin çoğu İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde, bir kısmı da Turgut köyündeki Osman Hamdi Bey Evi'nde bulunmaktadır. Frizlerde, savaşlar sonrasında oluşan barış ve dostluk işlenmiştir. Helenistik Dönem'de, Bergama Zeus sunağındaki Telephos frizinden sonra, ilk defa burada barış konusunun işlendiği görülmekte. Kutsal alanın bir diğer önemli ve iyi korunmuş yapısı ise Tanrıça Hekate'ye adanan adakların sunulduğu ve kült törenlerinin yapıldığı Altar'dır. Bu ilginç kutsal alan gezisinden sonra, tarihin bir çok döneminde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Stratonikeia'ya doğru yola devam. Hitit döneminde Atriya olarak anılan kent, M.Ö. 4. yüzyıldan sonra yoğun Helen göçü almış ve bu dönemde bir Helen kenti statüsü kazanmış. Helenistik dönemde Seleukos, Ptolemaios, Makedonyalılar ve Rodos arasında el değiştirmiş, MÖ. 130 yılında tamamen Roma egemenliğine girmiş ve daha sonra Türkler'in hakimiyetine geçmiştir. Bu nedenle, burada farklı medeniyetlerin izlerini görebilirsiniz. 1957 Depremi ve maden çalışmalarından dolayı halk Eskihisar'ı terk edince burası, Osmanlı ve Roma dönemlerinin karıştığı ıssız bir köye dönüşmüş. Efsaneye göre, Kent adını Antiokhos ve Stratonike'nin yaşadıkları gizli aşk hikayesinden almış. Şehrin merkezinde, meclis binası olduğu düşünülen dikdörtken bir yapı yeralmakta. Bouleuterion'un dış duvarında ise satılan malların fiyatlarının kayıtlı olduğu bir yazıt bulunmuştur. Böylece malların fahiş fiyala satışı önlenmiş. Burada, 180 metre olan boyuyla Anadolu'da bulunan en büyük Gymnasium'u görebilirsiniz. Kadıkule tepesinde doğal bir eğim üzerine konumlanmış olan ve Greko Roman mimari özellikler taşıyan, 12.000 kişilik Tiyatro Helenestik döneme tarihlendirilir. Tiyatronun üst kısmında, iyon tarzında ve şehre hakim bir teras üzerinde inşa edilmiş olan Augustus Tapınağı'nın heyecan verici kalıntılarını görebilirsiniz. Tabiatla ve Eskihisar'ın terk edilmiş evleriyle bir arada duran Antik Kent'in kalıntıları keşfetme keyifinin ardından, küçük bir köy lokantasında öğle yemeği. Aydın'a dönüş yolunda, Karpuzlu kasabasında bulunan, antik Karia bölgesinin önemli ve en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Alinda Antik Kenti'nde bir mola vererek agora, market binası, tiyatro ve surların gezilmesi. Son olarakta, Strabon'un ünlü eseri Geographica'da, "küfelerle yüklü bir eşeğe benzeyen iki tepenin eteğinde kurulmuş" bir şehir olduğunu yazdığı, iki tepenin eteklerinden Çine Ovası'na doğru yayılan Alabanda'nın keşfi: Tiyatro, Bouleuterion, Zeus ve Apollon Tapınakları... Akşam yemeği ve geceleme otelde.

3. Gün Nysa - Afrodisias - Buldan - Blaundus - Ulubey Kanyonu - Uşak

Sabah, kahvaltının ardından, gün boyunca, birbirinde güzel ve çok farklı olduğu kadar, çok az da tanınan Antik Kentleri ve şehirleri keşfetmek üzere yola çıkış. İlk durak Sultanhisar'ın kuzeyindeki Mesogis Dağı eteklerinde konumlu ve M.Ö.3.yy. da iki şehir olarak kurulup, sonradan köprülerle birbirine bağlanan ve döneminin Karia kentleri arasında büyük öneme sahip olan Nysa Antik Kenti: Strabon ve Stephanos yazılarında bu kentten çok bahsetmiş. Strabon'un bu kentte eğitim gördüğü, bu sayede Nysa'nın önemli bir eğitim ve bilim merkezi olduğu, Strabon ve Stephanos dışında Filozof Apollonios, Aristodemos, Sostrados'nun da Nysa'da doğup ve yetiştiği bilinmekte. Tiyatro ve iki katlı Gerontikon günümüze çok sağlam bir şekilde ulaşmış ve hala çok etkileyici. yapılardır. Efes'de ki Celsus Kütüphanesi'nden sonra günümüze sağlam bir şekilde ulaşan tek kütüphaneyi burada görebilirisiniz. Geziden sonra Afrodisias istikametinde yola devam. Varışta 2017 senesinde Dünya Mirası Listesi'ne alınan Afrodisias Antik Kenti gezisi: M.Ö. 5. yüzyılda kurulan kent, Roma İmparatorluğu döneminde gelişmiş, M.Ö. 1. yüzyıl ile M.S. 5. yüzyıllar arasında, başta heykelcilik olmak üzere önemli bir sanat merkezi haline gelmiş, Afrodit Tapınağı'yla ve Afrodit adına yapılan törenlerle ün salmış. Ünlü fotoğrafcı Ara Güler'in tesadüfen görerek gündeme getirdiği antik kent, Prof. Kenan Erim'in olağanüstü gayretiyle bugünkü durumuna gelebildi. Harabelerin ve çok zengin heykel koleksiyonu barındıran müzenin gezisinden sonra, Karacasu'yun tipik bir köy lokantasında öğle yemeği. Yemekten sonra Buldan'a doğru yola devam. Yüzyıllardır dokuma atölyeleriyle ünlü bu şirin kasabada geleneksel Buldan Bezleri'nin binbir çeşidini görüp alabilmeniz ve nostaljik atölyeleri keşfedebilmeziz için serbest zaman. Daha sonra, Uşak yolu üzerinde, Roma döneminde hayli önemli bir yerleşim yeri olduğu bilinen Blaundus Antik Kenti'nde gezi molası. Burada tapınaklar, tiyatro, sütun girişler ve kaya mezarları gibi pek çok eser görebilirsiniz. Şehir Helenistik Döneme ait izler taşımakta. Son olarakta, Dünya'nın iki büyük kanyonundan biri olarak ünlenen Ulubey Kanyonu'nun seyir terasından, muhteşem panoramanın seyri. Uşak'a varışta otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

4. Gün Uşak - İstanbul

Sabah, kahvaltıdan sonra, 60'lı senelerde, Uşak civarındaki höyüklerde kaçakçılar tarafından bulunarak yurt dışına kaçırılan ve New York Metropolitan Müzesi'nde sergilendikten sonra, uzun süren bir hukuk mücadelesi sonunda 1993 yılında Türkiye'ye geri getirilen 432 parçalık Karun Hazinesi Koleksiyonu'nun sergilendiği Arkeoloji Müzesi gezisi. Altının bulunması ve paranın icat edilmesiyle zenginleşen ve dünyanın en zengin devleti haline gelen Lidya'nın Kralı Kroisos'a ve komutanlarına ait olduğu düşünülen eserlerin içinde özellikle "Kanatlı Denizatı Broşu" başta olmak üzere "Aslan Başlı Bilezikler" ve "Kanatlı Güneş Kursu Kolye" olağanüstü güzelliktedir. 2005 yılında bir kez daha çalınıp yurt dışına götürülen "Kanatlı Denizatı Broşu", daha sonra Almaya'dan iadesi sağlanarak geri getirilmiştir. Müze'nin alt katında ise, Lidyalılar tarafından icad edilen paranın ilginç hikayesi sergilenmekte. Daha sonra, şehir turuna devam ederek, Germiyanoğulları döneminde yapılan Ulu Camii, Uşak Kent Tarihi Müzesi ile Kurtuluş Savaşının ilk günlerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün kaldığı Uşak Atatürk ve Etnografya Müzesi, son olarakta Halı Kilim Müzesi gezileri. Öğle yemeği ve İstanbul'a dönüş yolculuğu. Akşam, saat 20:00 civarı İstanbul'a varış ve yolculuğun sonu.
Aydın: Fibar Hotel Zincirlihan Özel Kategori
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Uşak: Ramada by Wyndham Uşak 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Rezervasyon Şartları:
Talebiniz üzerine tura kaydınız opsiyonlu olarak tutulacak ve münferit olarak, ilk ödemeyi yaptığınızda tur rezervasyonunuz kesinlik kazanacaktır. Tur ücretini,
  • Yurtiçi gezilerde seyahatin başlamasından 15 gün öncesine kadar ödeyebilirsiniz.
  • Ancak turun, bu tarihlerden önce tamamiyle dolması halinde, katılımcı sayısını kesinleştirmek için %25 ön ödeme talep edilebilir.

  • * Turun uçak biletleri, talep ve bilet ödemenizi gerçekleştirdiğiniz gün münferit olarak kesilerek size ulaştıralacaktır. Herhangi bir iptal durumunda, biletinizin iadesini doğrudan havayolu şirketinden, onların belirlediği şartlarda talep edebilirsiniz. Ancak, ilerleyen tarihlerde münferit uçak bilet fiyatları değişiklik gösterebileceği için, bilet taleplerinizi öncelikle yapmanız size avantaj sağlayacaktır.

    Ücrete dahil olan hizmetlerimiz
    • 1.Günden 4. güne kadar 4 öğle yemeği;
    • 1.Günden 3. güne kadar 3 akşam yemeği;
    • Programda belirtilen otellerde konaklama;
    • Konforlu araç ile seyahat;
    • Rehberlik hizmetleri.
    • Tüm bahşişler;
    • İptal ve Sağlık içerikli Seyahat Sigorta Paketi*.
    Ücrete dahil olmayan hizmetlerimiz
    • Ören yerleri girişi için müze kart;
    • Programda belirtilmeyen geziler;
    • Her türlü kişisel harcama;

    * Dünyanın Renkleri Turizm özel seyahat sigorta paketi tüm seyahat ücretlerine dahil olup, ilk ödemeyi yaptığınız anda size verilen poliçe, Dünyanın Renkleri Seyahatleri'ne katılan yolcuların tamamını kapsar. Poliçenin:

  • Mesleki Sorumluk bölümü ödenen ücretin % 100 'ünü
  • Zorunlu Nedenlerle Seyahat İptali bölümü ise ödenen ücretin %90'ını teminat altına alır. 85 yaş ve üstü yolcularda Zorunlu Nedenlerle Seyahat İptali bu kapsamın dışındadır.
  • Seyahat Sağlık bölümü, seyahat esnasında sağlık sorunları veya vefat durumunda, masraflarınızı: Yurt Dışı seyahatlerde 30 000 EURO ya; Yurt İçi seyahatlerde ise 10 000 TL sına kadar karşılamaktadır. Kapsam alanlarının detayını poliçenizde görebilirsiniz.